Ülkemizin dünya ile yarışan akıllı kentler oluşturması için öncelikle plansız büyümeye, gecekondulaşmaya, sağlıksız ve kaçak yapılara son vermesinin gerekliliği artık herkesin kabul ettiği, bilinen bir gerçek. Gelecek nesillerin yaşayacağı bu akıllı kentleri inşa etmek için gereken 5 ana etmeni beraber inceleyelim.
1) Akıllı kentlerin temelinde teknolojinin, teknolojinin temelinde ise hız faktörünün yattığı gerçeğinden yola çıkarak e-devlet ve e-dönüşüm kapsamında kamu kuruluşları ve belediyelerin vatandaşlarına daha hızlı ve kaliteli hizmet sağlamak için akıllı otomasyon sistemlerine geçmeleri ve e-uygulamalara daha fazla yatırım yapmaları gerekmektedir. Belediyeler, yapacakları bu yatırımlarla maliyetlerde düşüşün yanında, günlük iş süreçlerinde denetim ve kontrol mekanizmalarını da daha fazla devreye sokma fırsatı elde edecektir.
2) Bir kentte yaşayanların hayat standartlarını belirlemek için insanların günlük rutinlerini ne kadar konforlu gerçekleştirdikleri analiz edilmektedir. Ulaşım ise kent insanının bu günlük rutinleri içerisinde en önemlilerinden biridir. Aynı şekilde; ulaşım hatlarındaki sıkışık ve yoğun trafik, bir kentin yaşanabilirliğinin önündeki en büyük engeldir. Şehir planlamasından başlayarak dikkatle yönetilmesi gereken bu parametrenin en önemli ayağını ise toplu taşıma araçları oluşturmaktadır. Özellikler metropol kentlerde, her gün sokağa çıkan nüfusun %60’ından fazlasını toplu taşıma araçlarını kullanmaktadır. Bu açıdan metro, otobüs, metrobüs, vapur vb. toplu taşıma araçlarının -teknolojik kıstaslar gözetilerek- konforunun arttırılarak yaygınlaştırılması ile vatandaşların gündelik yaşamlarındaki en büyük sıkıntılarından biri olan ulaşım sorununda ciddi atılımlar yapılmış olacaktır.
Enerjinin kullanımı ve sürdürülebilirliğinin bu kadar gündemde olduğu günümüzde, çevre dostu yeşil yakıt kullanan toplu taşıma araçlarının sayısındaki artış hem doğanın korunumuna hem de kurumların enerji maliyetlerine büyük katkı sağlayacaktır. Bugün dünyanın en akıllı kentleri olarak gösterilen bütün şehirlerde otomasyon sistemleri ile entegre çalışan ulaşım ağlarının varlığına şahit olunmaktadır.
3) Sanayi Devrimi ile birlikte başlayan köyden kente doğru olan insan akınına yeterli reaksiyonu gösteremeyen kentler günümüzde hala çarpık kentleşme ve altyapı sorunları ile yüzleşmektedir. Altyapısı tamamlanmamış olan bir şehirde ise akıllı sistemlerden bahsetmek gerçekçi olmayacaktır. İletişim, doğalgaz, enerji, kanalizasyon, yol, su vb. altyapı hizmetlerinde sağlanacak olan senkronizasyon ile birlikte ülke kaynaklarının etkin kullanımı ve israfın önlenmesinin yanı sıra yeni nesil teknolojiye sahip akıllı kent sistemlerinin de hayata geçirilmesi sağlanacaktır.
4) Bir kentin planlaması gerçekleştirilirken tarihi, coğrafi, fiziki, sosyal ve kültürel yapı da göz ardı edilmemelidir. Kentsel dönüşüm ile birlikte, kent estetiğinin gözetildiği ve sürdürülebilirliğin ön plana çıkartıldığı bir yeni kentleşme hareketi sayesinde kentlerimizi beton yığını olmaktan çıkartarak, yoğunluğun eşit dağıtıldığı kentler inşa edebilecektir. Oluşturulacak yeni cazibe merkezleri ile kentlerin geleneksel merkezlerindeki yoğunluk azaltılabilecektir.
5) Bilişim altyapısı tamamlanmış, güvenli, ısı yalıtımı gerçekleştirilmiş, enerjisini kendi üreten, geri dönüşüm sistemleri ve sosyal donatı alanları ile inşa edilmiş akıllı binalar ile kent insanının yaşam kalitesini yükseltebilmektedir.