2012 yılında yürürlüğe giren 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile gündemdeki yerini alan kentsel dönüşüm, bazı yanlış uygulamalar nedeniyle ülkemizde halen tam olarak anlaşılabilmiş olmaktan uzak duruyor. Doğru uygulandığında özellikle büyük alanların yenilenerek kent kimliğine ve vatandaşlara büyük bir artı değer sağlayacak olan kentsel dönüşüm sürecinin sağlıklı işlemesi için kamu kuruluşları, hak sahipleri ve yatırımcılara büyük görev düşüyor.
Kentler Nasıl Değişiyor?
Kentsel dönüşümü tüm yönleriyle algılayabilmek için öncelikle büyük resme bakmak ve dönüştürme ölçeğini genişletmek gerekiyor. Bu durum sağlandığında, yıkılan bir binanın yerine daha dayanıklı bir yenisini inşa etmek yerine; kentsel dönüşümün dünya çapında marka kentler yaratmak açısından çok büyük bir fırsat olduğu ve doğru yönetildiğinde ülkemizin temel sorunlarından biri olan çarpık kentleşmeyi ortadan kaldırabileceği gerçeği ortaya çıkıyor. Böylece, zaman içerisinde yerleşim yeri haline gelen bölgelerde su yüzüne çıkan altyapı yetersizlikleri ve ulaşım problemleri, doğru planlanmış büyük ölçekli kentsel dönüşüm projeleriyle giderilebildiği gibi insanlara sunulan yeni ve kaliteli yaşam alanları da gelecek nesillere bırakabileceğimiz en önemli mirasların başında gelecektir.
Büyük Alanların Dönüşümü
Kentsel dönüşümde büyük alanları kapsayan projeler, yalnızca bina dönüşümü ile sınırlı kalmayarak okul, yeşil alan, hastane, kamu kuruluşları gibi bir kentin ihtiyaç duyduğu temel alanları da içine alacak şekilde planlanıyor. Bu da o bölgenin yaşanabilirliğine etki eden tüm bileşenlerin tek seferde ve birbirleriyle bağlantılı olarak dönüştürülmesi anlamına geliyor. Örneğin; İstanbul’da yaşayan vatandaşların büyük bir çoğunluğu Asya kıtasında ikamet edip Avrupa yakasında çalıştığı ve kentin alt ve üstyapısı bu yoğunlukta bir akışı kaldıramadığı için trafik sorunu her geçen yıl daha da büyüyor. Bu minvalde, doğru planlanmış bir kentsel dönüşüm projesiyle yaratılması muhtemel bir merkez ile İstanbul’un hem çarpık kentleşme, hem de trafik sorununda mutlak bir azalma olacağı görülüyor.
Yatırımcı Faktörü
Ülkemiz için büyük önem taşıyan kentsel dönüşüm sürecinde yatırımcılara da büyük görev düşüyor. Yatırımcıların birlik içerisinde hareket etmeleri ve yanlış rekabet ederek yaratacakları değerleri düşürmemeleri gerekiyor. Yatırımcılar; bir master plan dâhilinde, bütünsel bir projenin parçaları gibi hareket ettiğinde kenti kaosa sürükleyecek yapılaşmalar yerine marka kentlere yakışır, sosyal dengelerin gözetildiği yeni yaşam alanları oluşmaması için ortada hiçbir neden kalmayacaktır.