İstanbul’un Yaşanabilir Olması “Akıllı Kent” Olmaktan Geçiyor

1950 yılındaki verilere baktığımızda, dünya nüfusunun yalnızca % 30’luk dilimi şehirlerde yaşıyordu. 2014 itibarıyla bu rakam % 54’ü gördü ve beklentiler, 2050 yılında şehirlerde yaşayan toplam nüfus oranının % 66’ya ulaşacağı yönünde. Türkiye’de 2015 yılı itibariyle şehirlerde yaşayan nüfusun oranı % 77.

Dünyanın en kalabalık şehri ise, 38 milyonluk nüfusuyla Tokyo olarak göze çarpıyor. İstanbul 14 milyona yakın nüfusuyla 15. sırada yer alıyor. Daha önce benzeri görülmemiş bu şehirleşme, özellikle dünyanın gelişmekte olan ülkeleri için ekonomik ve sosyal ilerlemelerimizin bir simgesi olduğu kadar, dünyamızın altyapısı için de çok büyük bir yük oluşturuyor. Bu; belediye başkanlarının, ekonomik kalkınma kurumlarının, okul yöneticilerinin, polis müdürlerinin ve diğer şehir liderlerinin giderek daha yoğun bir şekilde öngördükleri bir sorun. Şehirlerin nüfusu artarken, vatandaşların yaşadıkları şehirden beklentileri yükselirken ve dünyadaki şehirler daha fazla turist ve yatırım çekmek için amansızca rekabet ederken bu şehirleşme trendi nasıl yönetilmeli İşte bu sorunun cevabı: Akıllı şehirler oluşturarak…

Türkiye, % 77 oranında şehirleşme yüzdesi olan yani kırsaldan kente göçün yüksek ölçüde devam ettiği, bunun sonucu olarak da şehir içinde yapılaşmanın, altyapı çalışmalarının, kamusal hizmetlerin sürekli arttığı bir ülke konumundadır.

Sayılarla İstanbul

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2011 yılında yayınladığı ve İstanbul hakkında hazırlanan özel rapordaki verilere göre, Türkiye nüfusunun % 18,23’ünün İstanbul’da yaşadığı ve toplam rakamın 13.624.240 olduğu belirtilmektedir. İstanbul’u, 4.890.893 kişi ile Ankara takip etmektedir. Aradaki yaklaşık olarak 9 milyonluk fark Türkiye nüfusunun % 12’sini oluşturmaktadır. Nüfus yoğunluğuna göre, dağılımda ise İstanbul’un çok açık ara önde olduğu görülmektedir. İstanbul’da km2 başına 2622 kişi düşmektedir. Bu rakam, Türkiye ortalaması olan 97 kişinin yaklaşık olarak 26 katına denk gelmektedir. Ulaşım açısından bakıldığında her bin kişi başına düşen otomobil sayısının 140 olduğu ve bunun da yine Türkiye ortalaması olan 109’dan fazla olduğu görülmektedir. Yapılan bir araştırmaya göre, İstanbul’un en önemli problemleri trafik ve ulaşım, nüfus yoğunluğu, güvenlik, yeşil alan, çarpık şehirleşmedir. Bu problemler, paralelinde enerji, su yetersizliğini ve sağlık problemlerini de beraberinde getirmektedir. Buna göre, İstanbul’da yaşayanların % 31.33’ü kentin en önemli sorununu trafik olarak görürken, % 21.23’i nüfus yoğunluğunu, % 14.69’u da asayiş olarak görüyor. Bu sorunları sırasıyla çevre kirliliği (% 8.58), gecekondulaşma / plansız yapılaşma (% 8.18), yol altyapısının bozukluğu (% 4.96), sosyal yaşam alanlarının yetersizliği (% 4.26), temizlik hizmetleri (% 3.01), su ve kanalizasyon sorunları (% 1.55), doğalgaz altyapı sorunları (% 0.49) ve diğer sorunlar takip etmekte.

Yazar: AkilliKent

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir