IoT ile Nesneler Dile Geliyor

Her geçen yıl daha da gelişerek büyüyen teknoloji dünyasında ortaya çıkan yeni terim, konsept ve yaklaşımların büyük bir çoğunluğu insan hayatındaki yerlerini almaya şimdiden başladı. Big Data ( Büyük Veri), Cloud Computing (Bulut Bilişim) ve Machine-to-Machine (Makineler Arası İletişim) kavramlarının ardından günümüzün parlayan yıldızı konumunda olan konsept ise Internet of Things (Nesnelerin İnterneti). Bugünlerde 4.5G ile adından söz ettiren mobil internetin, veri akışındaki hızlılıktan çok daha fazlası olduğunu IoT yani Nesnelerin İnterneti hayatımıza girdiğinde daha iyi anlayacağız.

Ev eşyaları, trafik lambaları, otomobiller, telefonlar ve hayatımızın olmazsa olmazları haline gelen birçok nesne artık çok daha “akıllı”. Tüm bu akıllı cihazlar aslında çok büyük bir sistemin katmanlarını oluşturuyor. M2M yani Makineler Arası İletişim sayesinde birbirleriyle bilgi alışverişinde bulunarak karar alabilen cihazların insanlar tarafından kontrolü geliştirildiğinde insanların günlük hayatlarındaki değişim çığır açıcı boyutlara ulaşacak.

İnsanlar teknolojiyi değil, teknoloji insanları öğrenecek!

Dial-up modemlerle başlayan internet serüveni genişbant erişimi ile birlikte bugün olduğu noktaya doğru yol aldı. 1990’ların sonu ve 2000’li yılların başlangıcından itibaren yoğunlaşan internet göçü son yıllarda yavaşlamış olsa da asla bir gerileme göstermemekte. Bu da her gün daha fazla insanın çevrimiçi olduğu ve bu insan sayısından çok daha fazla cihazın internete bağlı olduğu anlamına geliyor. Teknolojinin geldiği bu noktada artık işler geçmişe göre biraz daha değişmek zorunda. Yani artık insanların teknolojiyi değil, teknolojinin insanları öğreneceği döneme adım atılıyor.

Kullandığımız birçok elektronik alet, uygulama ve yazılımların çok daha basit bir şekilde ve herhangi bir platforma gerek duyulmadan senkronize olacağı günler oldukça yakın görünüyor. Her ne kadar hepimizin çocukluğunda izlediği o meşhur çizgi filmin sunduğu seviyeye gelmesi için biraz daha zamana ihtiyaç olsa da, ses veya fiziksel hareketle komut verilen eşyalarla donatılmış evler ve bu eşyaları evimizin dışındayken bile yönetmemizi sağlayan mobil uygulama altyapıları hazırlanmış durumda. Bu da demek oluyor ki, artık eve varmadan bir süre önce kahve makinesini ya da fırını çalıştırabilir, buzdolabımızın kapısını açmadan eksik listesi çıkartabilir veya dolabın içerisindeki malzemelerle hangi yemekleri yapabileceğimize dair bilgiler alabileceğimiz günler uzak değil.

Yazar: AkilliKent

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir