Teknolojik gelişmelerin ekonomik büyümeleriyle doğru orantılı gerçekleştiğini belirten Robertson, kentin dijital stratejisinin de buna bağlı olarak dijital bilişim sektöründeki büyüme üzerine odaklandığının altını çiziyor. Vancouver’ı diğer akıllı kentlerden ayrı tutan en önemli özelliklerden biri de kenti global anlamda ayakta tutan sanat, kültür, sürdürülebilirlik, temiz teknoloji, sanal gerçeklik, IoT (nesnelerin interneti), büyük veri vb. birçok dinamiğin mevcut olması. Gelişim gösteren bir akıllı kent olarak dijital altyapı ve servislerini sürekli yenileyerek yarattığı bu teknoloji dostu ve yaşanabilir ortam neticesinde Vancouver, refah seviyesi olarak da dünya kentleri arasında öne çıkmayı başarmış durumda.
Bugün dünyadaki birçok kent için başına “akıllı” kelimesi getirilmiş ekonomi, çevresel atılım, belediyecilik ve ulaşım gibi kavramlardan bir ya da ikisinde herhangi bir adım atmış olmak yeterli görülebilirken, Vancouver tüm bu etmenlerde gösterdiği gelişimin yanı sıra “dünyanın en yeşil kenti” olma unvanını da elinde bulunduruyor. Ayrıca, kent yönetimi 2050 yılında da bu alanda rakip tanımamak için sera gazı salınımını azaltmak ve yenilenebilir kaynaklardan enerji üretmek gibi aksiyonları daha şimdiden almış durumda. Bu konuda bilgi veren yöneticiler, ana hedeflerinin 2050 yılına gelindiğinde kent içerisinde %100 oranında yeşil enerji kullanmak olduğunu belirtiyor. Kent içerisinde ölçülen sera gazı salınım oranlarının daha şimdiden 1990’lardaki seviyelere düştüğü göz önüne alındığında Vancouver’ın bu amacına ulaşması olası görünüyor.
Temiz Enerji ve Karbonsuz Yaşam
Vancouver elde ettiği elektriğin %31’ini temiz enerji kaynaklarından elde ediyor. Temiz enerji üretme hedefine ulaşması için kent binalarının %40’ı yeni, karbon-nötr yapılarla değiştirildi. Geriye kalan binalarda ise enerji performanslarını arttırıcı tadilatlar yapılarak diğerleriyle aynı standartlara gelmeleri sağlandı. Vancouver’ın temiz enerji stratejisinin önemli bir parçasını oluşturan “yerinde elektrik üretimi” konusunda ise binaların emisyon oranlarını minimum seviyelere indirgemek için güneş panelleri, hava kaynaklı ısı pompaları ve jeo-değişimli sistemler kullanılmakta.
Ulaşım alanında da yeşil atılımlar gerçekleştiren Vancouver’da elektrikli arabalar ve akıllı şebeke teknolojileri kent hayatına entegre edilmiş durumda. Yerel yöneticilerin bu alandaki beklentileri ise 2050 yılına gelindiğinde kentteki şahsi araçların %25’inin yenilenebilir enerji ile çalışan elektrikli arabalardan, %45’inin yenilenebilir elektrik veya sürdürülebilir biyoyakıt kullanan hibrit araçlardan ve geri kalan kısmının ise geleneksel yöntemlerle çalışan araçlardan oluşması yönünde.