Dünyanın en zengin finans merkezlerinden biri olan ve kent sokaklarını temiz tutmak adına sakız satışının dahi kısıtlama altına alındığı Singapur’da artık devlet tarafından kentin dört bir yanına yerleştirilen sensörler benzeri görülmemiş miktarda veriyi toplayıp koordine edecek.
Yapılan araştırmalar birbirine “bağlı” nesnelerin sayısının 2016 yılında %30 artış göstererek 6,4 milyara ulaşacağını öngörüyor. Haftanın 7 günü 24 saat hiç durmadan bilgi depolayıp veri işleyen bu uygulamaları bugünün ağ (network) ortamlarının nasıl idare edebileceği ise konuyla ilgili herkesin üzerinde durduğu kilit nokta olarak karşımıza çıkıyor.
Tüm dünyada ve özellikle de büyük kentlerde tam bir çileye dönüşen park yeri arayışı ve park sırasında gerçekleşen kazalar, geliştirilen akıllı park teknolojisiyle 2020 yılından önce son buluyor.
Türkiye, 2016 Küresel Bağlanabilirlik Endeksi’nde 50 ülke arasında 35’nci sırada yer aldı. Genel anlamda fiber ve akıllı telefon entegrasyon sürecinin başarılı ilerlediği vurgulanan raporda, ülkemizde akıllı kent, e-devlet ve e-eğitim uygulamalarındaki gelişmelerin altı çizildi.
Kişisel verilerin mahremiyeti konusunda yapılan tüm tartışmalar sıcaklığını korurken, üzerinde düşünülmesi gereken asıl sorunun insanların kendi kişisel verilerinin korunumu için yeterli önemi göstermemeleri olduğu ortaya çıkıyor.
Vizyoner belediye başkanı Gregor Robertson’ın önderliğinde atılan başarı adımlarla Vancouver, bugün dünyanın en yaşanabilir kentlerinden biri olarak gösterilirken, açık veri konusundaki girişimleri sayesinde de “Dünyanın En Yenilikçi Organizasyonu” ödülünün de adayları arasındaki yerini aldı.
Akıllı Kent Teknolojileri geliştiricilerinin üzerinde en çok çalıştıkları konuların başında IoT yani Nesnelerin İnterneti sensörleri tarafından üretilen verilerin anında kullanıma hazır değerli bilgi parçaları haline dönüştürülmesi geliyor.
Günümüzde kentler; egzoz dumanı, gürültü ve artık çekilmez hale gelen trafik sıkışıklığıyla mücadele ederken mobilitenin; sürdürülebilirlik, esneklik ve alan tasarrufu bakımından yeniden ele alınmasının gerekliliği ortaya çıkıyor. Akıllı kent teknolojileri ve ulaşım konusundaki uzmanların öngörüleri gelecekteki kentlerimizin muhtemelen nasıl olacağına dair ipuçları veriyor.
Avrupa Yeşil Başkent Ödülü, çevresel başarılarının sonucu olarak her yıl bir Avrupa şehrine veriliyor. Bu yıl Brüksel’de yapılan törenle Slovenya’nın başkenti Ljubljana, 2016 Avrupa Yeşil Başkenti ödülünü Bristol’dan devraldı.
Bilgi ile donatılan yeni nesil kentlerde vatandaşların taleplerini iletmekte yoğun olarak başvurdukları muhtarların, vatandaşlardan gelen taleplere daha hızlı ve etkin karşılık verebilmeleri için MUBİM (Muhtarlık Bilgi Merkezi) uygulaması hayata geçirilerek hizmet süreçlerinde hız ve etkinlik arttırılıyor.